فَإِذَا سَوَّيْتُهُ وَنَفَخْتُ فِيهِ مِن رُّوحِي فَقَعُوا لَهُ سَاجِدِينَ
fe
böylece, artık
izâ
olduğu zaman
sevveytu-hu
onu sevva ettim, düzenledim
ve nefahtu
ve üfledim
fî-hi
onun içine
min rûhî
ruhumdan
fe
hemen, derhal
kaû
(yere) kapanın
lehu
ona, onun için
sâcidîne
secde edenler