وَالَّذِينَ اتَّخَذُواْ مَسْجِدًا ضِرَارًا وَكُفْرًا وَتَفْرِيقًا بَيْنَ الْمُؤْمِنِينَ وَإِرْصَادًا لِّمَنْ حَارَبَ اللّهَ وَرَسُولَهُ مِن قَبْلُ وَلَيَحْلِفَنَّ إِنْ أَرَدْنَا إِلاَّ الْحُسْنَى وَاللّهُ يَشْهَدُ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ
ve ellezîne ettehazû
ve onlar ... edindiler
mesciden
bir mescid
dırâran
zarar vermek için
ve kufran
ve küfür için, küfrü kuvvetlendirmek için
ve tefrîkan
ve tefrika yapmak, ayırmak, insanları gruplara bölmek için
beyne el mu'minîne
mü'minlerin arasını
ve irsâden
ve gözlemek, beklemek
li men hârabe allâhe
Allah'a karşı savaşan (harbeden) kişiyi
ve resûle-hu
ve onun resûlü
min kablu
önceden, daha önce
ve le yahlifunne
ve mutlaka yemin ederler
in ered-nâ illâ
biz ancak, sadece ... isteriz
el husnâ
iyilikler, güzellikler
vallâhu
ve Allah
yeşhedu
şahitlik eder
inne-hum
onların ... olduğu
le kâzibûne
kesinlikle yalancılar