وَقُلِ اعْمَلُواْ فَسَيَرَى اللّهُ عَمَلَكُمْ وَرَسُولُهُ وَالْمُؤْمِنُونَ وَسَتُرَدُّونَ إِلَى عَالِمِ الْغَيْبِ وَالشَّهَادَةِ فَيُنَبِّئُكُم بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
ve kuli'melû (kul i'melû)
ve de ki amel edin, yapın
fe se yerâ allâhu
o zaman, halbuki Allah görecek
amele-kum
sizin amellerinizi
ve resûlu-hu
ve onun resûlü
ve el mu'minûne
ve mü'minler
ve se tureddûne
ve siz döndürüleceksiniz
ilâ âlimi el gaybi
gaybı, görünmeyeni bilene
ve eş şehâdeti
ve müşahade edileni, görüneni
fe yunnebiu-kum
o zaman size haber verecek
bimâ
şeyleri
kuntum ta'melûne
sizin amel ettiğiniz, yapmış olduğunuz