يَوْمَئِذٍ يَتَّبِعُونَ الدَّاعِيَ لَا عِوَجَ لَهُ وَخَشَعَت الْأَصْوَاتُ لِلرَّحْمَنِ فَلَا تَسْمَعُ إِلَّا هَمْسًا
yevme izin
o gün, izin günü
yettebiûne
tâbî olurlar
ed dâıye
çağıran, davet eden
lâ ivece
eğrilik, sapma yoktur
lehu
onun için, onda, onun
ve haşeati
ve kısılır
el asvâtu
sesler
li er rahmâni
Rahmân için, Rahmân'a karşı
fe
o zaman, artık
lâ tesmeu
işitemezsin, işitmezsin
illâ
ancak, den başka
hemsen
bir fısıltı (çok hafif ses)