وَيَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللّهِ مَا لاَ يَمْلِكُ لَهُمْ رِزْقًا مِّنَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ شَيْئًا وَلاَ يَسْتَطِيعُونَ
ve ya'budûne
ve kulluk ediyorlar, tapıyorlar
min dûni allâhi
Allah'tan başka
mâ
şeye
lâ yemliku
malik değil, gücü yetmez
lehum
onlara, onlar için
rızkan
bir rızık
min es semâvâti
semalardan
ve el ardı
ve yer(den), yeryüzünden
şey'en
bir şey
ve lâ yestetîûne
ve güçleri yetmez, yapamazlar, muktedir değildirler