1. Kuran
  2. KALEM Suresi
  3. 10. Ayeti

وَلَا تُطِعْ كُلَّ حَلَّافٍ مَّهِينٍ

  • ve lâ tutı'

    ve itaat etme

  • kulle

    her, hepsi (hiçbiri)

  • hallâfin

    çok yemin edenler

  • mehînin

    bayağı, basit, lüzumsuz, adi

KALEM suresi - 10. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Ve itâat etme çok yemin edenlerin, reyinde isâbet bulunmayanların hiçbirine.
  • Abdullah Parlıyan

    O halde itaat edip uyma, çok yemin edip duran alçaklara,
  • Adem Uğur

    Şunların hiçbirine itâat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
  • Ahmed Hulusi

    UYMA! Çokça yemin eden (Allâh'tan ve Sünnetullâh'tan kozalı olduğu için) basit, düşüncesiz her kişiye;
  • Ahmet Tekin

    Durmadan, olur olmaz yeminler eden, düşünme ve temyiz kabiliyetleri kıt aşağılıklara boyun eğme.
  • Ahmet Varol

    Sürekli yemin edip duran, aşağılık hiçbir kimseye itaat etme.
  • Ali Bulaç

    Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
  • Ali Fikri Yavuz

    Bir de tanıma (haklı haksız) her çok yemin edeni, değersizi;
  • Bayraktar Bayraklı

    Yemin edip duran alçağa uyma!
  • Bekir Sadak

    (10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin.
  • Celal Yıldırım

    (10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme.
  • Cemal Külünkoğlu

    Şunların hiçbirine boyun eğip yakınlık gösterme: (Olur olmaz) yemin edip duran aşağılıklara,
  • Diyanet İşleri (eski)

    (10-14) Diliyle iğneleyen, kovuculuk eden, iyiliği daima önleyen, aşırı giden, suç işleyen, çok yemin eden alçak zorbaya, bütün bunlar dışında bir de soysuzlukla damgalanmış kimseye, mal ve oğulları vardır diye aldırış etmeyesin.
  • Diyanet Vakfi

    (10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme.
  • Edip Yüksel

    Şunların hiçbirine uyma: yemin edip duran, aşağılık,
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Ve tanıma şunların hiç birini: çok yemin edici, değersiz
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Tanıma şunların hiç birini; çok yemin eden o aşağılık,
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Şunların hiçbirine boyun eğme: Yemin edip duran aşağılık,
  • Fizilal-il Kuran

    Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran aşağılık.
  • Gültekin Onan

    Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
  • Hasan Basri Çantay

    (10-11-12-13) (Doğruya da, eğriye de) alabildiğine yemîn eden, izzet-i nefsi bulunmayan, (ötekini berikini) dâima ayıblayan, (gammazlıkla) lâf getirib götürmiye koşan, (insanları) hayırdan durmayıb men'eyleyen aşırı zaalim, çok günahkâr, kaba, haşin, bütün bunlardan başka da kulağı kesik (damgalı soysuz) olan her kişiyi tanıma (onlara boyun eğme)!
  • Hayrat Neşriyat

    (10-14) (Habîbim, yâ Muhammed!) Çok yemîn eden, aşağılık (kıymetli bir görüşe sâhib olmayan), dâimâ ayıplayan (insanların arkasından dudak büken), hep koğuculuk peşinde gezen, her zaman hayra mâni' olan, haddi aşan (hakkı çiğneyen), alabildiğine günahkâr, zorba; bun(lar)dan sonra (bir de) soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğullar sâhibi oldu diye itâat etme!
  • İbni Kesir

    Sen; yemin edip duran, izzet-i nefsi bulunmayana uyma.
  • Kadri Çelik

    İtaat etme yemin edip duran aşağılık kimseye.
  • Muhammed Esed

    Ayrıca, yemin edip duran alçağa uyma,
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    (10-12) Ve itaat gösterme her çok yemîn edene, âdî fikirli olana. Daima kusur arayana. Lâf götürüp getirene. Hayırdan men'e çalışıp durana, haddi tecavüz edene, çok günahkâr olana.
  • Ömer Öngüt

    Resulüm! Sakın itaat (ve iltifat) etme, alabildiğine yemin eden aşağılığa.
  • Şaban Piriş

    Yemin edip duran alçağa itaat etme!
  • Suat Yıldırım

    (10-16) Sakın uyma: Servet ve hanedan sahibi diye, o bol bol yemin eden, değersiz adama! O gammaz, söz gezdiren, hayrın önünü kesene, o saldırgana, günaha dadanmışa! Şerefsiz, kaba, hem de soysuz olana! Kendisine âyetlerimiz okunduğunda "Bu eski insanların masalları!" diyene, yakında onun burnunu dağlayıp damga basarız.
  • Süleyman Ateş

    Şunların hiçbirine itâ'at etme: Yemin edip duran aşağılık,
  • Tefhim-ul Kuran

    Şunların hiçbirine itaat etme: Yemin edip duran, aşağılık,
  • Ümit Şimşek

    Uyma sen çok yemin edene, aşağılık kimseye,
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Şunların hiçbirine eğilme, uyma: Çok yemin eden, bayağı/alçak,

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.