وَمَنْ أَرَادَ الآخِرَةَ وَسَعَى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا
ve men
ve kim
erâde el âhırete
ahireti istedi
ve saâ
ve çalıştı
lehâ
ona, onun için
sa'ye-hâ
onun çalışması
ve huve
ve o
mu'minun
mü'min
fe
o zaman, böylece
ulâike
işte onlar
kâne
oldu
sa'yu-hum
onların çabası, onların çalışması
meşkûren
şükre değer olan, şükredilen, karşılığını hakeden