فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِّن سِجِّيلٍ
fe cealnâ
böylece kıldık, yaptık
âliye-hâ
onu, en yüksek (yaptık)
sâfile-hâ
onu en alçak (yaptı)
âliye-hâ sâfile-hâ
onun üstünün altına gelmesi, onun yükselip alçalması
ve emternâ
ve yağmur yağdırdık
aleyhim
onların üzerine
hıcâreten min siccîlin
siccîlden (öldürücü) taşlar