وَنَزَعْنَا مَا فِي صُدُورِهِم مِّنْ غِلٍّ إِخْوَانًا عَلَى سُرُرٍ مُّتَقَابِلِينَ
ve neza'nâ
ve biz çekip çıkarttık
mâ
şey
fî sudûri-him
onların göğüslerinin içinde
min gıllin
kinden
ıhvânen
kardeşler olarak
alâ sururin
tahtların üzerinde
mutekâbilîne
karşılıklı, karşı karşıya