إِن تَسْتَفْتِحُواْ فَقَدْ جَاءكُمُ الْفَتْحُ وَإِن تَنتَهُواْ فَهُوَ خَيْرٌ لَّكُمْ وَإِن تَعُودُواْ نَعُدْ وَلَن تُغْنِيَ عَنكُمْ فِئَتُكُمْ شَيْئًا وَلَوْ كَثُرَتْ وَأَنَّ اللّهَ مَعَ الْمُؤْمِنِينَ
in
eğer, şayet
testeftihû
zafer (fetih) istiyorsunuz
fe kad
böylece, olmuştur
câe-kum el fethu
fetih size geldi
ve in tentehû
ve eğer vazgeçerseniz
fe huve
artık o
hayrun
daha hayırlıdır
lekum
sizin için
ve in teûdû
ve eğer dönerseniz
naud
biz döneriz
ve len tugniye
ve asla fayda vermez
an-kum
sizden, size
fietu-kum
topluluğunuz, gurubunuz
şey'en
bir şey (hiç bir şekilde)
ve lev
ve olsa bile
kesuret
çok oldu
ve enne allâhe
ve muhakkak ki Allah
mea el mu'minîne
mü'minlerle beraber