وَشَدَدْنَا مُلْكَهُ وَآتَيْنَاهُ الْحِكْمَةَ وَفَصْلَ الْخِطَابِ
ve şedednâ
ve güçlendirdik, kuvvetlendirdik
mulke-hu
onun mülkü, hükümranlığı, idaresi
ve âteynâ-hu
ve ona verdik
el hikmete
hikmet
ve fasle el hıtâbi
ve faslı hitap (hak ile bâtılı ayırıp adaletle hükmetme yeteneği)