أَفَمَن يَمْشِي مُكِبًّا عَلَى وَجْهِهِ أَهْدَى أَمَّن يَمْشِي سَوِيًّا عَلَى صِرَاطٍ مُّسْتَقِيمٍ
e
mi
fe
öyleyse
men
kimse
yemşî
yürür
mukibben
tökezleyen, sürünen
alâ
üzerinde
vechi-hî
yüzü üzerinde, yüzüstü
ehdâ
daha çok hidayete eren
em men
yoksa kim
yemşî
yürür
seviyyen
düzgün (dimdik, seviyeli)
alâ
üzerinde
sırâtın mustekîmin
Sıratı Mustakîm, Allah'a ulaştıran yol