أَمْ أَمِنتُمْ أَن يُعِيدَكُمْ فِيهِ تَارَةً أُخْرَى فَيُرْسِلَ عَلَيْكُمْ قَاصِفا مِّنَ الرِّيحِ فَيُغْرِقَكُم بِمَا كَفَرْتُمْ ثُمَّ لاَ تَجِدُواْ لَكُمْ عَلَيْنَا بِهِ تَبِيعًا
em emintum
emin mi oldunuz
en yuîde-kum
sizi döndürmesi
fî-hi
ona, oraya, orada
târeten
bir defa daha
uhrâ
diğer, başka
fe
o zaman, artık
yursile
gönderir
aleykum
sizin üzerinize
kâsıfen
kasıp kavuran, şiddetle deviren (kasırga)
min er rîhi
fırtınadan, bir fırtına (rüzgâr)
fe
o zaman, artık
yugrika-kum
sizi (suda) boğar
bi-mâ kefertum
inkâr etmenizden dolayı
summe
sonra
lâ tecidû
bulamazsınız
lekum
sizin için
aleynâ
bize, bize karşı
bi-hi
ona
tebîan
yardımcı olan, destek olan