قُلْ يَا أَيُّهَا النَّاسُ قَدْ جَاءكُمُ الْحَقُّ مِن رَّبِّكُمْ فَمَنِ اهْتَدَى فَإِنَّمَا يَهْتَدِي لِنَفْسِهِ وَمَن ضَلَّ فَإِنَّمَا يَضِلُّ عَلَيْهَا وَمَا أَنَاْ عَلَيْكُم بِوَكِيلٍ
kul
de ki
yâ eyyuhâ en nâsu
ey insanlar
kad câe-kum
size gelmiştir
el hakku
hak, gerçek
min rabbi-kum
Rabbinizden
fe men ihtedâ
artık kim hidayete erdiyse
fe innemâ
o ancak, sadece, muhakkak ki
yehtedî
hidayete erer
li nefsi-hi
kendi nefsi için
ve men dalle
ve kim dalâlette olduysa
fe innemâ
o ancak, sadece, muhakkak ki
yadıllu
sapmış, dalâlette olur
aleyhâ
kendi aleyhine (sorumluluğu kendi üzerinde)
ve mâ
ve değil
ene
ben
aleykum
üzerinizde
bi vekîlin
vekil