وَإِن يَمْسَسْكَ اللّهُ بِضُرٍّ فَلاَ كَاشِفَ لَهُ إِلاَّ هُوَ وَإِن يُرِدْكَ بِخَيْرٍ فَلاَ رَآدَّ لِفَضْلِهِ يُصَيبُ بِهِ مَن يَشَاء مِنْ عِبَادِهِ وَهُوَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
ve in yemseske allâhu
ve Allah eğer dokundurursa (isabet ettirirse)
bi durrin
bir zarar, bir darlık, bir sıkıntı
fe lâ
artık yoktur
kâşife
gideren kimse (giderecek kimse)
lehu
onun için, onu, ona
illâ hûve
ondan başka
ve in yurid-ke
ve eğer senin için (sana) isterse
bi hayrin
bir hayrı
fe lâ
o taktirde yoktur
râdde
geri çeviren kimse (geri çevirecek kimse)
li fadli-hi
onun fazlını
yusîbu
isabet ettirir
bi-hi
onu
men yeşâu
kimi dilerse, dilediği kimse
min ibâdi-hi
onun kullarından
ve huve
ve o
el gafûru
gafurdur, mağfiret edendir
er rahîmu
rahîmdir, rahmet nurunu gönderendir