وَلَقَدْ أَوْحَيْنَا إِلَى مُوسَى أَنْ أَسْرِ بِعِبَادِي فَاضْرِبْ لَهُمْ طَرِيقًا فِي الْبَحْرِ يَبَسًا لَّا تَخَافُ دَرَكًا وَلَا تَخْشَى
ve lekad
ve andolsun
evhaynâ
vahyettik
ilâ mûsâ
Musa'ya
en esri
yürümek, yürümesi
bi ibâdî
kullarım ile
fadrib (fe ıdrib)
sonra vur
lehum
onlar için, onlara
tarîkan
tarîk, bir yol
fî el bahri
denizde
yebesen
kuru
lâ tehâfu
korkma
dereken
arkadan yetişerek
ve lâ tahşâ
ve endişelenme