جَنَّاتُ عَدْنٍ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ خَالِدِينَ فِيهَا وَذَلِكَ جَزَاء مَن تَزَكَّى
cennâtu
cennetler
adnin
adn
tecrî
akar
min tahti-hâ
onun altından
el enhâru
nehirler
hâlidîne
ebedî kalıcı olanlar (kalacaklar)
fî-hâ
orada
ve zâlike
ve işte bu
cezâu
karşılık (ceza veya mükâfat)
men tezekkâ
nefs tezkiyesi yapan kimse