إِن يَشَأْ يُسْكِنِ الرِّيحَ فَيَظْلَلْنَ رَوَاكِدَ عَلَى ظَهْرِهِ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لِّكُلِّ صَبَّارٍ شَكُورٍ
in
eğer
yeşe'
diler
yuskin
teskin eder, sükûnet verir, durdurur
er rîha
rüzgâr
fe
böylece
yazlelne
olurlar, kalırlar
revâkide
yürümeyen, hareketsiz, sabit duran
alâ zahri-hi
onun üzerinde
inne
muhakkak ki
fî
de, içinde, vardır
zâlike
bu
le
elbette, mutlaka
âyâtin
âyetler
li
için
kulli
her, hepsi
sabbârin
çok sabredenler
şekûrin
çok şükredenler