قَالَ أَلَمْ نُرَبِّكَ فِينَا وَلِيدًا وَلَبِثْتَ فِينَا مِنْ عُمُرِكَ سِنِينَ
kâle
dedi
e
mi
lem nurabbi-ke
senin Rabbin (himaye edip yetiştiren) olmadık
fî-nâ
içimizde, aramızda
velîden
çocuk olarak, çocukken
ve lebiste
ve sen kaldın
fî-nâ
içimizde, aramızda
min umuri-ke
senin ömründen
sinîne
seneler, yıllar