قُلْ مَن يَرْزُقُكُم مِّنَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ قُلِ اللَّهُ وَإِنَّا أَوْ إِيَّاكُمْ لَعَلَى هُدًى أَوْ فِي ضَلَالٍ مُّبِينٍ
kul
de
men
kim
yerzuku-kum
sizi rızıklandırır
min es semâvâti
semalardan, göklerden
ve el ardı
ve arz, yer
kulillâhu (kul allâhu)
'Allah' de
ve innâ
ve muhakkak (ki) biz
ev
veya
iyyâ-kum
siz, size
le
elbette, mutlaka
alâ huden
hidayet üzerinde
ev
veya
fî
içinde
dalâlin
dalâlet
mubînin
apaçık