أَمْ نَجْعَلُ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ كَالْمُفْسِدِينَ فِي الْأَرْضِ أَمْ نَجْعَلُ الْمُتَّقِينَ كَالْفُجَّارِ
em
yoksa, veya, hem de, ya da, hiç
nec'alu
biz, kıldık, yaptık
ellezîne
kimseler, onlar
âmenû
âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler
ve amilû es sâlihâti
ve salih amel, nefs tezkiyesi yaptılar
ke
gibi, aynı, bir, eşit
el mufsidîne
fesat çıkaranlar, bozgunculuk yapanlar gibi,
fî
de
el ardı
yeryüzü
em
yoksa, veya, hem de, ya da
nec'alu
kıldık, yaptık
el muttekîne
muttekiler, takva sahipleri
ke
gibi, aynı, bir, eşit
el fuccâri
facirler, cehennemlikler