وَإِنَّ لَكُمْ فِي الْأَنْعَامِ لَعِبْرَةً نُّسقِيكُم مِّمَّا فِي بُطُونِهَا وَلَكُمْ فِيهَا مَنَافِعُ كَثِيرَةٌ وَمِنْهَا تَأْكُلُونَ
ve inne
ve muhakkak
lekum
sizin için (vardır)
fî el en'âmi
hayvanlarda
le ibreten
ibret, bir ders
nuskî-kum
size içiririz
mimmâ (min mâ)
şeyden
fî
içinde
butûni-hâ
onun karnı (karınları)
ve lekum
ve sizin için (vardır)
fî-hâ
orada, onun içinde, onda
menâfiu
menfaatler, faydalar
kesîretun
(pek) çok, birçok, çoktur
ve min-hâ
ve ondan
te'kulûne
yersiniz