قُلْ يَا أَهْلَ الْكِتَابِ لَسْتُمْ عَلَى شَيْءٍ حَتَّىَ تُقِيمُواْ التَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُم مِّن رَّبِّكُمْ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرًا مِّنْهُم مَّا أُنزِلَ إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ طُغْيَانًا وَكُفْرًا فَلاَ تَأْسَ عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ
kul
de, söyle
yâ ehli el kitâbi
ey kitap ehli, kitab sahipleri!
lestum alâ şey'in
siz bir şey üzerinde değilsiniz
hattâ tukîmû
siz ikâme etmedikçe, gereği gibi uygulamadıkça
et tevrâte
Tevrat
ve el incîle
ve İncil
ve mâ unzile
ve indirilen şey
ileykum
size
min rabbi-kum
Rabb'inizden
ve le yezîdenne
ve mutlaka arttırır
kesîren min-hum
onlardan bir çoğu
mâ unzile ileyke
sana indirilen şey
min rabbi-ke
Rabb'inden
tugyanen ve kufran
azgınlık ve küfür
fe lâ te'se
artık üzülme
alâ el kavmi
kavime
el kâfirîne
kâfirler