هُنَالِكَ الْوَلَايَةُ لِلَّهِ الْحَقِّ هُوَ خَيْرٌ ثَوَابًا وَخَيْرٌ عُقْبًا
hunâlike
işte burada (orada)
el velâyetu
velâyet, yardım, dostluk
lillâhil hakkı (li allâhi el hakkı)
hak olan Allah'a aittir
huve
o
hayrun
hayırlıdır
sevâben
sevap olarak, sevap açısından
ve hayrun
ve hayırlıdır
ukben
akıbet (sonuç) olarak, sonuç açısından