1. Kuran
  2. FUSSİLET Suresi
  3. 16. Ayeti

فَأَرْسَلْنَا عَلَيْهِمْ رِيحًا صَرْصَرًا فِي أَيَّامٍ نَّحِسَاتٍ لِّنُذِيقَهُمْ عَذَابَ الْخِزْيِ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَلَعَذَابُ الْآخِرَةِ أَخْزَى وَهُمْ لَا يُنصَرُونَ

  • fe

    böylece, bunun üzerine

  • erselnâ

    gönderdik

  • aleyhim

    onların üzerine

  • rîhan

    rüzgâr

  • sarsaran

    şiddetli sesle gelen soğuk fırtına

  • fî eyyâmin

    günlerde

  • nahisâtin

    uğursuzlar

  • li

    için

  • nuzîka-hum

    onlara tattırırız

  • azâbe

    azap

  • el hizyi

    alçaklık, zillet

  • fî el hayâti ed dunyâ

    dünya hayatında

  • ve le

    ve mutlaka

  • azâbu el âhireti

    ahiret azabı

  • ahzâ

    daha çok rüsva edici, rezil edici

  • ve hum

    ve onlar

  • lâ yunsarûne

    yardım olunmazlar

FUSSİLET suresi - 16. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Derken onlara, dünyâ yaşayışında, aşağılık azâbını tatsınlar diye uğursuz günlerde bir kasırgadır, yolladık ve elbette âhiret azâbı, daha da aşağılatıcıdır ve onlar, bir yardım da görmezler.
  • Abdullah Parlıyan

    Derken onlara dünya hayatında aşağılık azabını tatsınlar diye uğursuz günlerde bir kasırga yolladık. Onların öteki dünyadaki azapları ise, daha da aşağılayıcı olacak ve bir yardımcı da bulamayacaklar.
  • Adem Uğur

    Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.
  • Ahmed Hulusi

    Bu yüzden, dünya hayatında onlara rezillik - zillet azabını tattıralım diye, o bahtsız günler içinde, onların üzerine dondurucu bir rüzgâr irsâl ettik! Sonsuz gelecek yaşamının azabı elbette daha rezil - rüsva edicidir. . . Onlar yardımcı da bulamazlar!
  • Ahmet Tekin

    Bundan dolayı, biz de, onlara, dünya hayatında, rezillik, rüsvaylık cezasını tattırmak için, helâk edilecekleri o uğursuz günlerde, dondurucu bir rüzgâr estirdik. Elbette âhiret, ebedî yurt azâbı daha rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmeyecek.
  • Ahmet Varol

    Biz de onlara, dünya hayatında aşağılayıcı azabı tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise daha da aşağılayıcıdır. Onlar yardım da görmezler.
  • Ali Bulaç

    Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.
  • Ali Fikri Yavuz

    Biz de, perişanlık azabını dünya hayatında kendilerine taddıralım diye, uğursuz günlerde üzerlerine kavurucu bir rüzgâr (kasırga) gönderdik. Elbette ahiret azabı (dünyadakinden) daha şiddetlidir, daha perişan düşürücüdür. Hem de onlar, (Allah’ın azabından) kurtarılmıyacaklardır.
  • Bayraktar Bayraklı

    Bundan dolayı biz de, onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiret azabı ise daha çok perişan edicidir. Onlara hiç yardım da edilmeyecektir.
  • Bekir Sadak

    Rezillik azabini onlara dunya hayatinda tattirmak icin ugursuz gunlerde uzerlerine dondurucu bir kasirga gonderdik. Ahiret azabi ise daha cok alcalticidir ve onlar yardim da gormezler.
  • Celal Yıldırım

    Bu yüzden üzerlerine o uğursuz günlerde bir kasırga gönderdik, bunu Dünya hayatında onlara rezillik rüsvaylık azabını tattırmak için yaptık. Âhiret azabı ise daha rüsvay edicidir ve onlar yardım da göremezler.
  • Cemal Külünkoğlu

    Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha rezil edicidir. Onlara yardım da edilmez.
  • Diyanet İşleri (eski)

    Rezillik azabını onlara dünya hayatında tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise daha çok alçaltıcıdır ve onlar yardım da görmezler.
  • Diyanet Vakfi

    Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azâbını tattırmak için o uğursuz günlerde soğuk bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı elbette daha çok rüsvay edicidir. Onlara yardım da edilmez.
  • Edip Yüksel

    Nihayet, onlara dünya hayatında aşağılayıcı azabı tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine sert bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha aşağılayıcıdır ve onlar yardım görmezler.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Biz de kendilerine Dünya hayatta zillet azâbını tattırmak için nuhusetli günlerde üzerlerine bir sarar rüzgârı salıverdik ve elbette Âhıret azâbı daha zilletlidir, hem de onlar kurtarılamıyacaklardır
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Biz de kendilerine dünya hayatında zillet azabını tattırmak için uğursuz günlerde üzerlerine sarsar rüzgarı (dondurucu veya çok gürültülü bir kasırga) gönderdik. Elbette ki, ahiret azabı daha zahmetlidir; hem de onlar kurtarılamayacaklardır.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Bu yüzden biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını tattırmak için o uğursuz günlerde dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok rezil edicidir. Onlara yardım da edilmeyecektir.
  • Fizilal-il Kuran

    Biz de onlara dünya hayatında rezillik azabını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise daha da kepazeliktir ve onlara hiç yardım edilmez.
  • Gültekin Onan

    Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını tattırmak için, o uğursuz (felaketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha (büyük) bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.
  • Hasan Basri Çantay

    Bundan dolayı biz de, dünyâ hayâtında zillet azabını kendilerine tatdırmamız için, uğursuz uğursuz günlerde üzerlerine çok gürültülü bir bora gönderdik. Âhiret azâbı elbet daha horlayıcıdır. Onlara (hiç bir suretle) yardım da olunmaz.
  • Hayrat Neşriyat

    Bunun üzerine, dünya hayâtında rezillik azâbını kendilerine tattırmak için, o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik. Âhiret azâbı ise elbette daha rezîl edicidir; onlara (orada) yardım da edilmez.
  • İbni Kesir

    Böylece uğursuz günlerde dünya hayatında rüsvaylık azabını tattıralım diye Biz de onların üzerine şiddetli bir rüzgar gönderdik. Ahiret azabı ise, elbet daha horlayıcıdır. Onlara yardım da edilmez.
  • Kadri Çelik

    Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını tattırmak için, o uğursuz (felâketler yüklü) günlerde üzerlerine dondurucu bir kasırga gönderdik. Ahiret azabı ise daha da bir aşağılayıcıdır ve onlara asla yardım edilmeyecektir.
  • Muhammed Esed

    Bunun üzerine, bu dünya hayatında aşağılanmanın azabını tattırmak için o bahtsız günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgar gönderdik. Onların öteki dünyadaki azap(lar)ı ise daha da aşağılayıcı olacak ve bir yardımcı da bulamayacaklar.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Artık Biz de onların üzerlerine uğursuz günlerde pek ziyâde soğuk bir rüzgâr gönderdik ki, onlara dünya hayatında bir zillet azabını tattıralım ve elbette ki, ahiret azabı daha ziyâde zilletlidir ve onlar yardım da olunmazlar.
  • Ömer Öngüt

    Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok alçaltıcı, rüsvay edicidir. Onlara hiç yardım da edilmez.
  • Şaban Piriş

    Biz de onlara dünya hayatında rezil edici azabı tattırmak için, o uğursuz günlerde buz gibi bir rüzgar göndermiştik. Ahiret azabı ise daha çok alçaltıcıdır ve onlar yardım da görmezler.
  • Suat Yıldırım

    Biz de onların üzerine, o uğursuz günlerde bir kasırga gönderdik. Bunu onlara dünya hayatında bir rezillik ve rüsvaylık tattırmak için yaptık.Âhiret azabı ise daha çok rüsvay eder. Hem orada hiç kimse kendilerine yardım edemez.
  • Süleyman Ateş

    Biz de onlara dünyâ hayâtında rezillik azâbını taddırmak için o uğursuz günlerde, üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiret azâbı ise daha da kepaze edicidir. Onlara hiç yardım edilmeyecektir.
  • Tefhim-ul Kuran

    Böylece biz de onlara dünya hayatında aşağılanma azabını taddırmak için, o uğursuz (felâketler yüklü) günlerde üzerlerine 'kulakları patlatan bir kasırga' gönderdik. Ahiret azabı ise daha da bir aşağılanmadır. Ve onlara yardım edilmeyecektir.
  • Ümit Şimşek

    Biz de, dünya hayatında hor ve hakir edici azabı onlara tattırmak için, üzerlerine o uğursuz günlerde gürültülü bir fırtına gönderdik. Âhiret azabı ise bundan daha da aşağılayıcıdır; kimseden de yardım görmezler.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Âhiretin azabı elbette ki daha rezil edicidir. Üstelik onlar hiçbir yardım da görmeyeceklerdir.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.