بَلْ نَقْذِفُ بِالْحَقِّ عَلَى الْبَاطِلِ فَيَدْمَغُهُ فَإِذَا هُوَ زَاهِقٌ وَلَكُمُ الْوَيْلُ مِمَّا تَصِفُونَ
bel
hayır
nakzifu
atarız
bi el hakkı
hakkı
alel bâtıli (alâ el bâtıli)
bâtılın üzerine
fe yedmegu-hu
o zaman onu mahveder
fe izâ
böylece o zaman
huve
o
zâhikun
zail olanlar (olmuştur), yok olanlar (olur)
ve lekum el veylu
ve size yazıklar olsun
mimmâ (min mâ)
şeylerden
tasıfûne
sizin vasfettiğiniz (isnat ettiğiniz)