وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَّكْنُونٌ
ve yetûfu
ve tavaf ederler, dönüp dolaşırlar, hizmet ederler
aleyhim
onların etrafında, onlara
gılmânun
gılmanlar (genç delikanlılar)
lehum
onlara ait, kendilerine ait
ke enne-hum
sanki onlar
lû'luun
inciler
meknûnun
sedefinde saklı