وَلَمَنِ انتَصَرَ بَعْدَ ظُلْمِهِ فَأُوْلَئِكَ مَا عَلَيْهِم مِّن سَبِيلٍ
ve le
ve elbette, gerçekten
men
kim, kimse
intesare
yardımlaşır, hakkını alır
ba'de
sonra
zulmi-hi
zulme uğraması
fe
böylece
ulâike
işte onlar
mâ aleyhim
onların üzerine yoktur
min sebîlin
bir sebîl, bir yol