ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ آمَنُوا ثُمَّ كَفَرُوا فَطُبِعَ عَلَى قُلُوبِهِمْ فَهُمْ لَا يَفْقَهُونَ
zâlike
işte bu
bi enne-hum
onların ..... olmaları sebebiyle
âmenû
âmenû olmaları, îmân etmeleri
summe
sonra
keferû
küfre düştüler (düşmeleri)
fe tubia
bu sebeple tabedildi, mühürlendi
alâ
üzeri
kulûbi-him
onların kalpleri
fe
artık
hum
onlar
lâ yefkahûne
fıkıh edemezler, idrak edemezler