إِنَّا أَنزَلْنَا التَّوْرَاةَ فِيهَا هُدًى وَنُورٌ يَحْكُمُ بِهَا النَّبِيُّونَ الَّذِينَ أَسْلَمُواْ لِلَّذِينَ هَادُواْ وَالرَّبَّانِيُّونَ وَالأَحْبَارُ بِمَا اسْتُحْفِظُواْ مِن كِتَابِ اللّهِ وَكَانُواْ عَلَيْهِ شُهَدَاء فَلاَ تَخْشَوُاْ النَّاسَ وَاخْشَوْنِ وَلاَ تَشْتَرُواْ بِآيَاتِي ثَمَنًا قَلِيلاً وَمَن لَّمْ يَحْكُم بِمَا أَنزَلَ اللّهُ فَأُوْلَئِكَ هُمُ الْكَافِرُونَ
innâ enzelnâ
muhakkak ki biz indirdik
et tevrâte
Tevratı
fî- hâ huden ve nûrun
içinde hidayet ve nur vardır
yahkumu
hükmeder
bi-hâ en nebiyyûne
Peygamber'ler (a.s.) onunla
ellezîne eslemû
teslim olmuş olanlar
li ellezîne
o kimseler için, onlar için, onlara
hâdû
yahudiler
ve er rabbâniyyûne
ve Rabbaniler, kendilerini Rabblerine adamış olanlar
ve el ahbâru
zahidler, yahudi âlimler, hahamlar
bi mâ istuhfizû
muhafaza etmeleri istenen şey ile
min kitâbi allâhi
Allâh'ın (c.c.) Kitabından
ve kânû aleyhi
ve onun üzerine oldular
şuhedâe
şahidler
fe lâ tahşevû
artık korkmayın
en nâse
insanlar
vahşevni (ve ıhşev-ni)
ve benden korkun
ve lâ teşterû
ve satmayın
bi âyâtî
âyetlerimi
semenen kalîlen
az bir pahaya, değere
ve men
ve kim
lem yahkum
hükmetmez
bi mâ enzele allâhu
Allâh'ın (c.c.) indirdiği ile
fe ulâike hum(u)
o taktirde, işte onlar, onlar
el kâfirûne
kâfirler