وَكَيْفَ يُحَكِّمُونَكَ وَعِندَهُمُ التَّوْرَاةُ فِيهَا حُكْمُ اللّهِ ثُمَّ يَتَوَلَّوْنَ مِن بَعْدِ ذَلِكَ وَمَا أُوْلَئِكَ بِالْمُؤْمِنِينَ
ve keyfe
ve nasıl
yuhakkimûne-ke
sana hüküm verdiriyorlar (seni hakem yapıyorlar)
ve inde-hum(u)
ve onların yanında var
et tevrâtu
Tevrat
fî hâ hukmu Allâhi
içinde Allâh'ın (c.c.) hükümleri var
summe yetevellevne
sonra dönüyorlar
min ba'di zâlike
bundan sonra
ve mâ ulâike
ve işte onlar değildir
bi el mu'minîne
mü'minler