وَالْأَرْضَ مَدَدْنَاهَا وَأَلْقَيْنَا فِيهَا رَوَاسِيَ وَأَنبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ بَهِيجٍ
ve el arda
ve arz, ve yer
medednâ-hâ
onu döşeyip yaydık
ve elkaynâ
ve attık, bıraktık
fî-hâ
onda, orada
revâsiye
dağlar
ve enbetnâ
ve bitirdik, yetiştirdik
fî-hâ
onda, orada (oraya)
min kulli
hepsinden
zevcin
çift
behîcin
güzel, parlak