وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُم بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِن مَّحِيصٍ
ve kem
ve kaç tane, nice
ehlek-nâ
biz helâk ettik
kable-hum
bunlardan önce
min karnin
(nice) nesiller
hum
onlar
eşeddu
daha kuvvetli
min-hum
onlardan, kendilerinden
batşen
yakalamak, yakıp yıkmak
fe
halbuki, oysaki
nakkabû
yer araştırdılar, yer aradılar
fî el bilâdi
beldelerde, şehirlerde
hel
(var) mı
min mahîsin
kaçacak, kurtulacak bir yer