ثُمَّ صَدَقْنَاهُمُ الْوَعْدَ فَأَنجَيْنَاهُمْ وَمَن نَّشَاء وَأَهْلَكْنَا الْمُسْرِفِينَ
summe
sonra
sadaknâ-hum
onlara sadık kaldık
el va'de
vaad
fe enceynâ-hum
böylece onları kurtardık
ve men
ve kimse, kişi
neşâu
biz diledik
ve ehlek-nâ
ve biz helâk ettik
el musrifîne
müsrifler, israf edenler