أَمْ تُرِيدُونَ أَن تَسْأَلُواْ رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسَى مِن قَبْلُ وَمَن يَتَبَدَّلِ الْكُفْرَ بِالإِيمَانِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَاء السَّبِيلِ
em
veya, yoksa
turîdûne
istiyorsunuz
en tes'elû
sorguya çekmek, sual etmek
resûle-kum
sizin resûlünüz
kemâ
gibi
suile
soruldu
mûsâ
Musa
min kablu
daha önceden, daha önce
ve men
ve kim
yetebeddeli
değiştirir
el kufra
küfür
bi el îmâni
îmân ile
fe
artık, böylece, bu sebeple
kad
olmuştur
dalle
saptı
sevâe
müsavi, eşit, düzgün, doğru
es sebîli
yol