وَجَعَلُوا لَهُ مِنْ عِبَادِهِ جُزْءًا إِنَّ الْإِنسَانَ لَكَفُورٌ مُّبِينٌ
ve cealû
ve kıldılar
lehu
ona
min ibâdi-hi
onun kullarından
cuz'en
cüz, bir kısım
inne
muhakkak
el insâne
insan
le
elbette, mutlaka, gerçekten
kefûrun
kefur, nankör, inkâr edici
mubînun
açıkça, apaçık