أَوَلَيْسَ الَّذِي خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بِقَادِرٍ عَلَى أَنْ يَخْلُقَ مِثْلَهُم بَلَى وَهُوَ الْخَلَّاقُ الْعَلِيمُ
e
mı
ve leyse
ve değil
ellezî
ki o, ... o dur
halaka
halketti, yarattı
es semâvâti
semalar, gökler
ve el arda
ve arz, yeryüzü, yer
bi kâdirin alâ
... a kaadir olan
en yahluka
yaratmak, yaratmaya
misle-hum
onların benzeri, aynısı, eşi
belâ
evet
ve huve
ve o
el hallâku
yaratan, yaratıcı
el alîmu
en iyi bilen