1. Kuran
  2. TALÂK Suresi
  3. 7. Ayeti

لِيُنفِقْ ذُو سَعَةٍ مِّن سَعَتِهِ وَمَن قُدِرَ عَلَيْهِ رِزْقُهُ فَلْيُنفِقْ مِمَّا آتَاهُ اللَّهُ لَا يُكَلِّفُ اللَّهُ نَفْسًا إِلَّا مَا آتَاهَا سَيَجْعَلُ اللَّهُ بَعْدَ عُسْرٍ يُسْرًا

  • li

    yapsın (fiilden önce olursa 3. şahsa emir)

  • yunfik

    infâk etsin

  • sahip

  • seatin

    genişlik, bolluk, geniş imkânlar

  • min seati-hi

    geniş imkânlarından

  • ve men

    ve kim

  • kudire

    ölçülü taktir edildi, az verildi

  • aleyhi

    ona

  • rızku-hu

    onun rızkı

  • fe

    artık, o taktirde

  • li yunfik

    infâk etsin

  • mimmâ (min-mâ)

    şeyden

  • âtâ-hu

    ona verdi

  • allâhu

    Allah

  • lâ yukellifu

    mükellef tutmaz, sorumlu tutmaz

  • allâhu

    Allah

  • nefsen

    nefs, kimse

  • illâ

    den başka (den fazlası)

  • şey

  • âtâ-hâ

    ona verdi

  • se yec'alu

    kılacak, verecek

  • allâhu

    Allah

  • ba'de

    sonra

  • usrin

    zorluk, güçlük

  • yusren

    kolaylık

TALÂK suresi - 7. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Vakti hâli yerinde ve eli geniş olan, vaktine hâline göre nafaka versin ve rızkı dar olana gelince, Allah, kendisine ne verirse onun bir kısmını nafaka olarak versin; Allah, hiç kimseye, kendi verdiği miktardan daha fazla bir şey teklif etmez. Allah, güçlükten sonra bir kolaylık verecektir.
  • Abdullah Parlıyan

    Bütün bu durumlarda geniş imkanlara sahip olan kişi imkanına göre nafaka versin. Rızık imkanları dar olan kimse ise Allah'ın kendisine verdiğine uygun biçimde nafaka vermiş olsun. Allah hiçbir kimseye kendi verdiğinden daha fazlasından yükümlü tutmaz. Allah güçlükten sonra mutlaka kolaylık verecektir.
  • Adem Uğur

    İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Ahmed Hulusi

    Varlık sahibi olan, kendi zenginliğine göre nafaka versin. İmkânları daraltılmış kimse de Allâh'ın kendisine verdiğine göre nafakasını versin. . . Allâh hiç kimseyi, ona verdiğinden ötesiyle sorumlu tutmaz! Allâh zorluktan sonra bir kolaylık oluşturur!
  • Ahmet Tekin

    Eli geniş, imkânları bol olan, bol nafaka versin. Geçim darlığı çeken de, Allah’ın kendisine ihsan ettiği nimetlerin, imkânların bir kısmını nafaka olarak versin. Allah hiç kimseyi, verdiği nimetlerin ve imkânın üstünde yükümlü tutmaz, mükellef kılmaz. Allah her güçlüğün ardından bir kolaylık planlayıp hazırlar.
  • Ahmet Varol

    Genişlik içinde olan nafakayı imkânlarına göre versin, rızkı kendisine daraltılmış olan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah hiç bir canı ona verdiğinden başkasıyla yükümlü tutmaz. Allah zorluktan sonra kolaylık nasib edecektir.
  • Ali Bulaç

    Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.
  • Ali Fikri Yavuz

    Genişliği (zenginliği) olan, (boşanmış kadınlara ve süt annelere) genişliğinden nafaka versin; rızkı dar olan da, Allah’ın ona verdiğinden harcasın. Allah bir kimseyi, ancak ona verdiği şeyle mükellef tutar. Allah bir güçlüğün arkasından bir kolaylık ihsan eder.
  • Bayraktar Bayraklı

    Varlıklı olan, sahip olduğu imkanlara göre harcasın; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından harcasın. Allah kimseyi kendi verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır.
  • Bekir Sadak

    Varlikli olan kimse, nafakayi varligina gore versin; rizki ancak kendisine yetecek kadar verilmis olan kimse, Allah'in kendisine verdiginden versin; Allah kimseye, verdigi rizki asan bir yuk yuklemez. Allah, guclukten sonra kolaylik verir. *
  • Celal Yıldırım

    Geniş imkânı olan, geniş imkânına göre nafaka versin. Rızkı dar ve sınırlı olan ise, Allah'ın kendisine verdiğinden nafaka versin. Allah, hiç kimseye verdiğinden fazlasını teklif etmez. Allah, bir sıkıntı ve zorluğun ardından bir kolaylık meydana getirir.
  • Cemal Külünkoğlu

    Geniş imkânları olan, nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiç kimseyi, ona verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, her güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Diyanet İşleri (eski)

    Varlıklı olan kimse, nafakayı varlığına göre versin; rızkı ancak kendisine yetecek kadar verilmiş olan kimse, Allah'ın kendisine verdiğinden versin; Allah kimseye, verdiği rızkı aşan bir yük yüklemez. Allah, güçlükten sonra kolaylık verir.
  • Diyanet Vakfi

    İmkânı geniş olan, nafakayı imkânlarına göre versin; rızkı daralmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından nafaka ödesin. Allah hiç kimseyi verdiği imkândan fazlasıyla yükümlü kılmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Edip Yüksel

    Varlıklı kimse varlığı oranında nafaka yardımında bulunsun. Dar gelirli ise, ALLAH'ın kendisine verdiğinden versin. ALLAH bir kimseye vermiş olduğundan fazla bir sorumluluk yüklemez. ALLAH zorluktan sonra kolaylık getirecektir.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    Genişliği olan genişliğinden infak etsin, rızkı dar olan da Allahın ona verdiğinden infak eylesin, Allah bir nefse verdiğinden başka teklif etmez, Allah bir usrun arkasından bir yüsür yapar
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    Varlıklı olan varlığı nisbetinde nafaka versin, rızkı dar olan da Allah'ın kendisine verdiğinden nafaka verin! Allah hiç kimseyi kendisine verdiğinden başkasıyla mükellef (sorumlu) tutmaz. Allah bir zorluğun arkasından bir kolaylık yapar.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    Eli geniş olan genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah bir kişiye ne vermişse ancak onu teklif eder. Allah bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Fizilal-il Kuran

    İmkanı geniş olan, nafakayı imkanlarına göre versin. Rızkı daralmış bulunan da nafakayı, Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah hiç kimseye gücünün yettiğinden başkasını yüklemez. Allah daima bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratır.
  • Gültekin Onan

    Geniş imkanları olan, nafakayı geniş imkanlarına göre versin. Rızkı kısıtlı tutulan da, artık Tanrı'nın kendisine verdiği kadarıyla versin. Tanrı, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Tanrı, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.
  • Hasan Basri Çantay

    (Haali, vakti) geniş olan, nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan (fakîr) de nafakayı Allahın ona verdiğinden versin. Allah hiçbir nefse, ona verdiğinden başkasını yüklemez. Allah, güçlüğün arkasından kolaylık ihsan eder.
  • Hayrat Neşriyat

    Eli geniş olan kimse, genişliğine göre nafaka versin! Rızkı kendisine daraltılmış olan kimse de Allah’ın ona verdiği (kadarı)ndan versin! Allah, kimseyi ona verdiğinden fazlasıyla mükellef tutmaz. Allah, bir zorluktan sonra bir kolaylık verecektir.
  • İbni Kesir

    Eli geniş olan; genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kendisine daraltılmış bulunan da, nafakayı Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah kimseyi, kendisine verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah; güçlüğün ardından bir kolaylık ihsan eder.
  • Kadri Çelik

    Genişlik imkânları olan, nafakayı geniş imkânlarına göre yapsın. Rızkı kendisine kısıtlı tutulan da artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiç bir nefse, ona verdiğinden başkasını teklif etmez. Allah, güçlükten sonra kolaylık verir.
  • Muhammed Esed

    (Bütün bu durumlarda,) geniş imkanlara sahip olan kişi, genişliği ile uyumlu olarak harcasın; rızık imkanları dar olan kimse ise Allah'ın kendisine verdiğine uygun şekilde harcasın! Allah hiç kimseye kendi verdiğinden daha fazlasını yüklemez; (ve mümkündür ki) Allah sıkıntıdan sonra rahatlık verecektir.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Genişlik sahibi olan, genişliğinden infakta bulunsun ve üzerine rızkı dar bulunmuş olan da kendisine Allah'ın verdiğinden infakta bulunsun. Allah, hiçbir nefse, ona verdiğinden başkasını teklif etmez. Allah elbette güçlük arkasından kolaylık nâsib eder.
  • Ömer Öngüt

    Hali vakti geniş olan, nafakayı genişliğine göre versin. Rızkı dar olan fakir de, nafakayı Allah'ın kendisine verdiğinden versin. Allah bir kimseyi ancak ona verdiği şeyle mükellef tutar. Allah bir güçlükten sonra er geç bir kolaylık ihsan edecektir.
  • Şaban Piriş

    Zengin olan, gücüne göre nafaka versin. Rızkı kendisine yetecek kadar olan da, Allah’ın kendisine verdiğinden versin. Allah, hiç kimseyi, verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah, güçlüğün ardından bir kolaylık verir.
  • Suat Yıldırım

    İmkânı geniş olan, imkânına göre nafakayı bol versin. Nasibi sınırlı olan ise Allah’ın kendisine verdiği imkân ölçüsünde nafaka versin. Allah, herkesi sadece ona verdiği imkân nisbetinde yükümlü tutar. Allah, sıkıntının ardından kolaylık ihsan eder.
  • Süleyman Ateş

    Eli geniş olan, genişliğine göre nafaka versin. Rızkı kısılmış bulunan da Allâh'ın kendisine verdiğinden versin. Allâh, bir kişiye ne vermişse ancak onu yükler, (kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemez). Allâh, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Tefhim-ul Kuran

    Genişlik imkânları olan, nafakayı geniş imkânlarına göre yapsın. Rızkı kendisine kısıtlı tutulan da, artık Allah'ın kendisine verdiği kadarıyla versin. Allah, hiçbir nefse ona verdiğinden başkasıyla yükümlülük koymaz. Allah, bir güçlüğün ardından bir kolaylığı kılıp verecektir.
  • Ümit Şimşek

    Varlıklı kimse, imkânına göre nafaka versin; rızkı dar olan da Allah'ın kendisine verdiği kadarından versin. Allah kimseye gücünden fazlasını yüklemez. Allah her zorluktan sonra bir kolaylık yaratacaktır.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Geniş imkâna sahip olan bu geniş imkânından harcasın. Rızkı kendisine ölçü ile verilmiş olan da Allah'ın kendisine verdiğinden infak etsin. Allah hiçbir benliği, kendisine verdiği şey dışında yükümlü tutmaz. Allah, bir güçlükten sonra bir kolaylık yaratacaktır.

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.