1. Kuran
  2. SEBE Suresi
  3. 42. Ayeti

فَالْيَوْمَ لَا يَمْلِكُ بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ نَّفْعًا وَلَا ضَرًّا وَنَقُولُ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا ذُوقُوا عَذَابَ النَّارِ الَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ

  • fe

    artık, o zaman

  • el yevme

    o gün

  • lâ yemliku

    malik olmaz, olamaz, gücü yetmez

  • ba'du-kum

    sizin bir kısmınız

  • li ba'dın

    bir kısmına, diğerlerine

  • nef'an

    fayda

  • ve lâ darren

    ve zarar vermez

  • ve nekûlu

    ve deriz

  • li ellezîne

    onlara

  • zalemû

    zalimler, zulmedenler

  • zûkû

    tadın

  • azâben

    azap

  • nâr

    ateş

  • elletî

    ki o

  • kuntum

    siz oldunuz

  • bihâ

    onu

  • tukezzibûne

    tekzip ediyorsunuz, inkâr ediyorsunuz, yalanlıyorsunuz

SEBE suresi - 42. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    İşte bugün birbirinize ne bir faydanız dokunabilir, ne bir zararınız ve zulmedenlere, tadın yalanladığınız ateşin azâbını deriz.
  • Abdullah Parlıyan

    Allah da şöyle diyecek: “Siz yaratılmışlardan hiçbiri, bu gün başkasına fayda veya zarar verecek güce sahip değilsiniz.” Ve o gün, yaratılış gayesi dışında yaşayanlara denecek ki: “Yalanladığınız ateşin azabını şimdi tadın bakalım!”
  • Adem Uğur

    Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.
  • Ahmed Hulusi

    İşte o süreçte, kimse kimseye ne bir fayda ve ne de bir zarar verebilir. . . (Nefsine) zulmedenlere: "Kendisini yalanladığınız o yanışın azabını tadın!" deriz.
  • Ahmet Tekin

    İşte bu gün birbirinize ne fayda sağlamaya, ne zarar vermeye gücünüz yeter. Biz, inkâr ile, isyan ile, baskı, zulüm, işkence ve İslâm aleyhinde propaganda yapan zâlimlere, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen güç ve iktidar sahiplerine, hakka riayet etmeyenlere:'Yalanlamakta olduğunuz ateşte yanma cezasını tadın' diyeceğiz.
  • Ahmet Varol

    Bugün birbirinize fayda veya zarar vermeye gücünüz yetmez. Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.
  • Ali Bulaç

    Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."
  • Ali Fikri Yavuz

    İşte o gün (kıyamette) birbirinize ne bir fayda vermeğe, ne de bir zarar etmeğe gücünüz yetmez. O kâfirlere (nefislerine zulmedenlere) diyeceğiz ki:” - (Dünyada) inkâr edip durduğunuz ateşin azabını tadın bakalım.”
  • Bayraktar Bayraklı

    O gün, bir kısmınız bir kısmınıza ne bir fayda sağlar ne de zarar verebilir. Biz, zâlimlere, “Tadın yalanlamakta olduğunuz azabı!” deriz.
  • Bekir Sadak

    Zalimlere: «Yalanladiginiz atesin azibini tadin, bugun birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz» deriz.
  • Celal Yıldırım

    Bugün kiminizin kiminize ne yarar, ne de zarar vermeye gücü yeter; zulmedenlere de deriz ki: Yalanlayıp durduğunuz ateşin azabını tadın !
  • Cemal Külünkoğlu

    İşte o zaman zalimlere deriz ki: “Bugün birbirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz. Vaktiyle inkâr ettiğiniz cehennem ateşinin azabını şimdi tadınız bakalım!”
  • Diyanet İşleri (eski)

    Zalimlere: 'Yalanladığınız ateşin azabını tadın, bugün birbirinize ne fayda ve ne de zarar verebilirsiniz' deriz.
  • Diyanet Vakfi

    Bugün birbirinize ne fayda, ne de zarar vermeye gücünüz yeter. Biz zalim olanlara, yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın! diyeceğiz.
  • Edip Yüksel

    O gün biribirinize yarar ve zarar veremezsiniz. Zalimlere, 'Yalanlamakta olduğunuz ateş azabını tadın,' deriz.
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    İşte o gün ba'zınız ba'zınıza ne bir menfeate, ne de bir zarara mâlik olamaz ve o zulmedenlere deriz: tadın bakalım o yalan deyip durduğunuz ateşin azâbını
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    İşte o gün kiminiz kiminize ne bir yarar, ne de bir zarar verme gücüne sahip olamaz ve o zulmedenlere: «Tadın bakalım, o yalan deyip durduğunuz ateşin azabını!» deriz.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    İşte o gün birbirinize ne bir menfaate, ne de bir zarara sahip olabilirsiniz. Ve biz o zulmedenlere: «Tadın bakalım o yalan deyip durduğunuz ateşin azabını!» deriz.
  • Fizilal-il Kuran

    O zaman zalimlere deriz ki; «Bu gün biribirinize ne faydalı olabilirsiniz ve ne de zarar verebilirsiniz. Vaktiyle inkâr ettiğiniz cehennem ateşinin azabını şimdi tadınız bakalım.»
  • Gültekin Onan

    Artık bugün bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmedenlere deriz ki: "Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın."
  • Hasan Basri Çantay

    İşte bu gün birbirinize ne bir fâide, ne de bir zarar yapmıya gücünüz yetmez. O zaalimlere biz: «Tekzîb edegeldiğiniz ateşin azabını tadın» diyeceğiz.
  • Hayrat Neşriyat

    İşte o gün, bazınız bazınıza ne bir fayda ne de bir zarara mâlik olur! Ve (biz de) o zulmedenlere: 'Tadın, kendisini yalanlamakta olduğunuz ateşin azâbını!' deriz.
  • İbni Kesir

    İşte bugün; bir kısmınız, bir kısmınız için ne bir fayda, ne de bir zarar verebilir. Zulmetmiş olanlara da deriz ki: Yalanladığınız ateşin azabını tadın.
  • Kadri Çelik

    Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmetmekte olanlara deriz ki: “Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.”
  • Muhammed Esed

    Ve (o Gün Allah şöyle seslenecektir): "Siz (yaratılmışlar)dan hiç biri bugün bir başkasına fayda veya zarar verecek güce sahip değildir!" Ve (o Gün) haksızlık yapanlara: "Yalanladığınız ateşin azabını (şimdi) tadın bakalım!" diyeceğiz.
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    Artık bugün bazınız bazınıza ne bir fâideye ve ne de bir zarara mâlik olamaz ve zulmetmiş olanlara deriz ki: «O ateşin azabını tadınız ki, siz onu inkâr eder olmuştunuz.»
  • Ömer Öngüt

    Bugün birinizin diğerine bir fayda veya zarar vermeye gücü yetmez. Biz zâlimlere: "Yalanlayıp geldiğiniz ateş azabını tadın!" deriz.
  • Şaban Piriş

    O gün, birbirinize fayda da zarar da veremezsiniz. Zalimlere şöyle deriz: -Yalanlamış olduğunuz ateş azabını tadın!
  • Suat Yıldırım

    İşte bugün kiminiz kiminize ne fayda, ne de zarar vermeye güç yetiremezsiniz. O kâfirlere de diyeceğiz ki: "Yalan saydığınız o ateş azabını tadın da yalan mıymış gerçek miymiş söyleyin bakalım!"
  • Süleyman Ateş

    O gün birinizin, diğerine ne bir fayda, ne de zarar vermeğe gücü yeter. Biz zulmedenlere: "Yalanlamakta olduğunuz ateş azâbını tadın!" deriz.
  • Tefhim-ul Kuran

    Artık bugün, bir kısmınızın bir kısmınıza yarar ve zarar sağlamaya gücü yetmez. Biz de o zulmetmekte olanlara deriz ki: «Yalanlamakta olduğunuz ateşin azabını tadın.»
  • Ümit Şimşek

    O gün birbirinize ne bir yararınız dokunur, ne bir zararınız. Zulmedenlere ise 'Yalanlayıp durduğunuz ateş azabını tadın' buyururuz.
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Artık o gün, birinizin diğerine yarar sağlamaya da zarar vermeye de gücü yetmez. Zulme sapanlara şöyle deriz: "O kendisini yalanlayıp durduğunuz ateş azabını tadın!"

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.