1. Kuran
  2. SÂD Suresi
  3. 60. Ayeti

قَالُوا بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَبًا بِكُمْ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ

  • kâlû

    dediler

  • bel

    bilâkis, hayır, aksine

  • entum

    siz

  • lâ merhaben

    merhaba yok

  • bi-kum

    size

  • entum

    siz

  • kaddemtumû-hu

    onu siz takdim ettiniz

  • lenâ

    bize

  • fe bi'se

    artık ne kötü

  • el karâru

    karargâh, kalınacak yer, mekân

SÂD suresi - 60. ayeti mealleri

  • Abdulbaki Gölpınarlı

    Onlar da hayır diyecekler, asıl siz, rahat yüzü görmeyin; siz getirdiniz başımıza bunu, gerçekten de karar edilecek ne kötü yer.
  • Abdullah Parlıyan

    Dünyada onlara uyanlar feryat edecekler: “Hayır, asıl sorumlu sizsiniz siz. Rahat yüzü görmeyin, bunu başımıza siz getirdiniz, ne kötü bir yer burası.”
  • Adem Uğur

    (Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.
  • Ahmed Hulusi

    (O önderlere uyanlar ise): "Hayır, asıl size 'Merhaba = rahat olmak' yoktur. . . Onu (cehennemi) bize siz önerdiniz! Ne kötü bir karargâhtır bu!" dediler.
  • Ahmet Tekin

    Tâbi olanlar ise, kendilerini isyana sevk eden, cehenneme sokan liderlerine:'Asıl rahat yüzü görmeyecek, işleri kolay olmayacak olan sizsiniz. Bu azâbı başımıza getiren de sizsiniz. Ne kötü bir yer burası.' derler.
  • Ahmet Varol

    Derler ki: 'Aksine siz rahatlık görmeyin. Bunu bizim başımıza siz getirdiniz. (Bu) ne kötü bir durak!'
  • Ali Bulaç

    (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
  • Ali Fikri Yavuz

    (Yardakçılar elebaşlarına şöyle) derler: “- Hayır, asıl siz rahatlık görmeyin. Bu azabı bizim önümüze siz getirdiniz. Bakın ne kötü karargâh!”
  • Bayraktar Bayraklı

    Önderlere uyanlar ise, “Asıl siz rahat yüzü görmeyiniz! Bizi buraya süren sizsiniz. Burası ne kötü bir yerdir!” derler.
  • Bekir Sadak

    Toplulukta bulunanlar ise: «Hayir, asil siz rahat yuzu gormeyin; bunu basimiza getiren sizsiniz; ne kotu bir duraktir!» derler.
  • Celal Yıldırım

    (Uyanlar ise onlara): Hayır, size rahat ve huzur yüzü olmasın ; bunu bize sunan sizsiniz. Ne kötü eyleşilecek yerdir! (derler).
  • Cemal Külünkoğlu

    (60-61) (Kendilerine uyanlar da:) “Hayır, asıl size merhaba yok! Bu cehennemi bizim önümüze siz sürdünüz. Orası ne kötü bir yerdir! Ey Rabbimiz! Bunu kim başımıza getirdiyse, ateşte onun azabını kat kat artır” diyecekler.
  • Diyanet İşleri (eski)

    (Onlara uyanlar;) 'Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bunu başımıza getiren sizsiniz; ne kötü bir duraktır!' derler.
  • Diyanet Vakfi

    (Liderlere uyanlar ise:) Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir! derler.
  • Edip Yüksel

    Onlar da derler ki, 'Aslında siz hoş gelmediniz. Bizi bu duruma siz soktunuz; ne kötü bir son!'
  • Elmalılı Hamdi Yazır

    (59-60) Şu: bir alay maıyyetinizde göğüs germiş; onlara merhaba yok, çünkü onlar Cehenneme salınıyorlar. Hayır derler size merhaba yok, onu bize siz takdim ettiniz, bakın ne fena yatak.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş)

    (Bu topluluk): «Hayır, asıl size rahatlık yok, bunu bize siz hazırladınız; bakın ne kötü yatak!» derler.
  • Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

    (Arkadan gelenler öncekilere:) Derler ki: «Hayır, asıl size merhaba yok. Çünkü cehennemi bize siz takdim ettiniz. Bakın o ne kötü yatak!»
  • Fizilal-il Kuran

    Toplulukta bulunanlar ise; «Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin; bizi buraya getiren sizsiniz, ne kötü bir duraktır» derler.
  • Gültekin Onan

    (Onlara uyanlar) Derler ki: "Hayır, sizler; asıl size bir merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak."
  • Hasan Basri Çantay

    (Tâbi' olanlar rüesâya) derler: «Hayır, siz, asıl rahat (huzur) görmeyin. Bunu bizim önümüze siz getirdiniz. (Bakın) ne çirkin durum»!
  • Hayrat Neşriyat

    (O elebaşlarına uyanlar ise:) 'Hayır! (Asıl) siz rahat yüzü görmeyin! Bunu bizim başımıza siz takdîm ettiniz (siz getirdiniz). Artık o ne kötü karargâhtır!' derler.
  • İbni Kesir

    Dediler ki: Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin. Bizi buraya siz sürdünüz. Ne kötü bir duraktır burası.
  • Kadri Çelik

    (Zalimlere uyanlar ise,) “Hayır, asıl siz rahat yüzü görmeyin! Onu bize siz sundunuz! Ne kötü bir yerdir!” derler.
  • Muhammed Esed

    (Ve) onlar, (ayartılmış olanlar,) feryad edecekler: "Hayır, asıl (sorumlu) sizsiniz! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz: Ne kötü bir yer burası!"
  • Ömer Nasuhi Bilmen

    (59-61) Şunlar, sizinle beraber (ateşe) dalıvermiş bir gürûhtur. Onlara bir merhaba yok. Muhakkak ki, onlar ateşe gidicilerdir. (Onlar da) Derler ki: «Hayır. Sizlersiniz (O bedduaya daha müstehak). Sizin için merhaba yoktur, belki o küfrü bizim için siz takdim ettiniz. Artık ne fena karargâh (O ateş!)» Derler ki: «Ey Rabbimiz! Bize bunu kim takdim etti ise imdi onun için ateşte azabı kat kat artır.»
  • Ömer Öngüt

    (Uyanlar uyulanlara): "Asıl size merhaba yok! Siz rahat yüzü görmeyin! Bunu başımıza getiren sizsiniz. Ne kötü bir durak! " derler.
  • Şaban Piriş

    Orada, birbirleriyle tartışacaklar, kendilerinin cehennemlik olmalarına sebep olan kimselere lanetler yağdıracaklar. -Hayır, siz rahat yüzü görmeyin. Onu siz bizim önümüze getirdiniz derler. Ne kötü karar.
  • Suat Yıldırım

    Tâbi olanlar, onlara: "Hayır, asıl size merhaba olmasın, rahat yüzü görmeyin sizler! Bu azabı bize getiren sizsiniz. O ne kötü yerdir!" derler.
  • Süleyman Ateş

    (Uyanlar, uyulanlara) Dediler ki: "Hayır, asıl size merhaba yok, (asıl siz rahat yüzü görmeyin), siz bunu bizim önümüze getirdiniz. Ne kötü durak (bu)!"
  • Tefhim-ul Kuran

    (Onlara uyanlar) Derler ki: «Hayır, sizler; asıl size merhaba yok. Bunu (azabı) siz bizim önümüze sürdünüz. Ne kötü bir durak.»
  • Ümit Şimşek

    Onlar ise 'Asıl siz rahat yüzü görmeyin,' derler. 'Bu âkıbeti siz bize hazırladınız. Ne kötü bir yer burası!'
  • Yaşar Nuri Öztürk

    Dediler: "Hayır, size merhaba yok. Onu siz önümüze çıkardınız. Ne kötü durak yeridir o!"

KuranAra.com hakkında

33 farklı kuran mealini aynı anda okumanızı ve kıyaslamanızı sağlar, Kuran ayetlerinin Arapçasını okunaklı şekilde sunar. Arapça okunuşlarını Türkçe seslendirme karşılığıyla birlikte görebilmenize yarar. Hepsinden önemlisi, Çok uzun çalışmalar sonucu özel olarak geliştirilmiş arama motoru ile; Tüm kuran meallerini ve arapça karşılıklarını doğru ve hızlı şekilde aramanızı sağlar.