قَالُوا بَلْ أَنتُمْ لَا مَرْحَبًا بِكُمْ أَنتُمْ قَدَّمْتُمُوهُ لَنَا فَبِئْسَ الْقَرَارُ
kâlû
dediler
bel
bilâkis, hayır, aksine
entum
siz
lâ merhaben
merhaba yok
bi-kum
size
entum
siz
kaddemtumû-hu
onu siz takdim ettiniz
lenâ
bize
fe bi'se
artık ne kötü
el karâru
karargâh, kalınacak yer, mekân