وَيَسْتَعْجِلُونَكَ بِالسَّيِّئَةِ قَبْلَ الْحَسَنَةِ وَقَدْ خَلَتْ مِن قَبْلِهِمُ الْمَثُلاَتُ وَإِنَّ رَبَّكَ لَذُو مَغْفِرَةٍ لِّلنَّاسِ عَلَى ظُلْمِهِمْ وَإِنَّ رَبَّكَ لَشَدِيدُ الْعِقَابِ
ve yesta'cilûne-ke
ve senden acele (acil) istiyorlar
bi es seyyieti
kötülüğü
kable el haseneti
iyilikten önce
ve kad
ve oldu
halet
gelip geçti
min kabli-him
onlardan önce
el mesulâtu (mesuletun)
cezalar : (ceza)
ve inne
ve muhakkak
rabbe-ke
senin Rabbin
le zû
mutlaka sahiptir
magfiretin
mağfiret
li en nâsi
insanlar için
alâ zulmi-him
onların zulümlerine karşılık
ve inne
ve muhakkak
rabbe-ke
senin Rabbin
le şedîdu el ıkâbi
mutlaka ikabı (azabı, cezası) çok şiddetli