اللّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا ثُمَّ اسْتَوَى عَلَى الْعَرْشِ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ كُلٌّ يَجْرِي لأَجَلٍ مُّسَمًّى يُدَبِّرُ الأَمْرَ يُفَصِّلُ الآيَاتِ لَعَلَّكُم بِلِقَاء رَبِّكُمْ تُوقِنُونَ
allâhu ellezî
Allah o ki
refea es semavâti
gökleri yükseltti
bi gayri
olmaksızın
amedin
direkler
terevne-hâ
onu görüyorsunuz
summe istevâ
sonra istiva etti
alel arşı (alâ el arşı)
arşın üzerine, arşa
ve sehhare
ve emri altına aldı
eş şemse
güneş
ve el kamere
ve ay
kullun
hepsi
yecrî
akar gider (hareket eder)
li ecelin
bir süreye (zamana) kadar
musemmen
belirlenmiş (isimlendirilmiş)
yudebbiru el emre
işleri düzenleyip dizayn eder, idare eder
yufassılu el âyâti
âyetleri ayrı ayrı açıklar
lealle-kum
umulur ki siz, böylece siz
bi likâi
mülâki olmaya, ulaşmaya
rabbi-kum
Rabbinize
tûkınûne
kesin inanırsınız, yakîn hasıl edersiniz