إِنَّا أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ أَنْ أَنذِرْ قَوْمَكَ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
innâ
muhakkak ki biz
erselnâ
biz gönderdik
nûhan
Nuh
ilâ kavmi-hî
kendi kavmine
en enzir
uyarması
kavme-ke
senin kavmin, kavmini
min kabli
önceden, önce
en ye'tiye-hum
onlara gelmesi
azâbun
azap
elîmun
elîm, acı