فَأَصَابَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا عَمِلُواْ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِ يَسْتَهْزِؤُونَ
fe esâbe-hum
artık, böylece onlara isabet etti (ulaştı)
seyyiâtu
kötülükler
mâ amilû
yaptıkları, amel ettikleri şeyler
ve hâka
ve kuşattı
bi-him
onları
mâ kânû
oldukları şey
bi-hi
onunla
yestehziûne
alay ediyorlar