وَأَنفِقُوا مِن مَّا رَزَقْنَاكُم مِّن قَبْلِ أَن يَأْتِيَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا أَخَّرْتَنِي إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ الصَّالِحِينَ
ve enfikû
ve infâk edin
mimmâ (min-mâ)
şeylerden
rezaknâ-kum
sizi rızıklandırdık
min kabli
önceden, önce
en ye'tiye
gelmesi
ehade-kum(u)
sizden birisi
el mevtu
ölüm
fe
o zaman
yekûle
söyler, der
rabbi
Rabbim
lev lâ
eğer, keşke ..... olsa olmaz mı
ahharte-nî
beni tehir ettin, erteledin
ilâ ecelin
belirli bir süreye, bir zamana kadar
karîbin
yakın
fe
böylece
assaddeka
sadaka veririm
ve ekun
ve ben olurum
min es sâlihîne
salihlerden