وَأَنزَلْنَا مِنَ السَّمَاء مَاء بِقَدَرٍ فَأَسْكَنَّاهُ فِي الْأَرْضِ وَإِنَّا عَلَى ذَهَابٍ بِهِ لَقَادِرُونَ
ve enzel-nâ
ve biz indirdik
min es semâi
semadan
mâen
su
bi kaderin
kader ile, takdir edilmiş miktarda, bir ölçü ile
fe
böylece
eskennâ-hu
onu iskân ettik, yerleştirdik, durdurduk
fî el ardı
yeryüzünde
ve in-nâ
ve muhakkak biz
alâ
...e
zehâbin
giderme
bi-hi
onu
le
mutlaka, elbette
kâdirûne
kaadir olanlar, muktedir olanlar, gücü yetenler