أَلَمْ تَرَوْا أَنَّ اللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَأَسْبَغَ عَلَيْكُمْ نِعَمَهُ ظَاهِرَةً وَبَاطِنَةً وَمِنَ النَّاسِ مَن يُجَادِلُ فِي اللَّهِ بِغَيْرِ عِلْمٍ وَلَا هُدًى وَلَا كِتَابٍ مُّنِيرٍ
e
mı
lem terev
görmediniz
ennallâhe (enne allâhe)
muhakkak ki Allah
sehhare
musahhar kıldı, emrine amade kıldı
lekum
sizin için, size
mâ
şey
fî es semâvâti
semalarda, göklerde
ve mâ
ve şey
fî el ardı
arzda, yeryüzünde
ve esbega
ve tamamladı
aleykum
sizin üzerinize, size
niame-hu
ni'metlerini
zâhireten
zahir olan, açık, görünen
ve bâtıneten
ve bâtın olan, gizli, görünmeyen
ve min en nâsi
ve insanlardan
men
kim
yucâdilu
mücâdele eder
fîllâhi (fî allâhi)
Allah hakkında
bi gayri
olmadan, olmaksızın
ilmin
ilim, bilgi
ve lâ huden
ve hidayete erdirici olmadan
ve lâ kitâbin
ve bir kitap olmadan
munîrin
aydınlatıcı