قَالَ هَذَا رَحْمَةٌ مِّن رَّبِّي فَإِذَا جَاء وَعْدُ رَبِّي جَعَلَهُ دَكَّاء وَكَانَ وَعْدُ رَبِّي حَقًّا
kâle
dedi
hâzâ
bu
rahmetun
rahmet
min rabbî
Rabbimden
fe
öyleyse, o zaman, ama
izâ câe
geldiği zaman
va'du rabbî
Rabbimin vaadi
ceale-hu
onu kılar, yapar
dekkâe
kırıp ufaladı, yerle bir etti
ve kâne
ve oldu
va'du rabbî
Rabbimin vaadi
hakkan
hak