فَلَعَلَّكَ بَاخِعٌ نَّفْسَكَ عَلَى آثَارِهِمْ إِن لَّمْ يُؤْمِنُوا بِهَذَا الْحَدِيثِ أَسَفًا
fe lealle-ke
bundan sonra, o zaman belki sen, neredeyse sen
bahiun
öldürücü, helâk edici
nefse-ke
sen kendini
alâ âsâri-him
onların izi üzere, onların arkalarından
in
eğer
lem yu'minû
inanmazlar
bi hâzâ el hadîsi
bu söze
esefen
üzüntü (ile), esefle, esef ederek