قُل لَّوْ كَانَ فِي الأَرْضِ مَلآئِكَةٌ يَمْشُونَ مُطْمَئِنِّينَ لَنَزَّلْنَا عَلَيْهِم مِّنَ السَّمَاء مَلَكًا رَّسُولاً
kul
de
lev
eğer, şâyet
kâne
oldu
fî el ardı
yeryüzünde
melâiketun
melekler
yemşûne
yürürler
mutmainnîne
mutmain olanlar (olarak), yerleşip yaşayanlar
le nezzelnâ
elbette indirirdik
aleyhim
onlara
min es semâi
semadan
meleken
melek
resûlen
resûl